Politika ve Teknoloji

İnsanlar Amerika’da da en az Türkiye’de şikayet ettiğimiz kişiler kadar teknolojiyi teknolojiden habersiz kullanıyorlar. Bizim haberlerden sıkıldığım için, bir süredir yabancı haberleri takip etmeye başladım. Amerika’da kasırgalar bir yana, en çok konuşulan konu Rusya’nın başkanlık seçimlerine müdahale edip etmediği.

Biraz önce izlediğim, bu konuda bir haber oldu. MSNBC’de Rusya’nın kullandığı Troll Farm’lar hakkında haber… Ana fikir olarak “korkunç Rus trollerinin devlet tarafından finanse edilen ama devletle ilişkisiz organizasyonların binalarına toplanıp (masum ve saf) Amerikan vatandaşlarını etkileyecek sosyal medya mesajları ve online reklamlar oluşturdukları, dolayısıyla online politik aktivitenin kontrol altına alınması gerektiği” işleniyordu. Şimdi, özellikle yakından takip etmeyenler için; MSNBC Amerika’da “sol” kabul edilen politik görüşün önde giden, hatta muhafazakarlar tarafından neredeyse hain olarak görülen temsilcisidir. Teknoloji konusunda da öncü ve ne yaptığını bilen bir organizasyon olduğu söylenebilir. Bu noktada bir yapının Internet sansürü önermesini ve benim “mantık” anlayışım çerçevesinde gayet mantıksız bir pozisyona girmelerini analiz edebilmek gerekiyor. Bazı ana maddeleri aklıma geldiği sırada yazıyorum, ama arada bir tane bile olumlu nokta bulamamak beni çok düşündürdü:

  • Trump’ın savunulacak tarafı yok aslında, ama Amerikan “sol” görüşünün yenilgiye verdiği inanılmaz seviyedeki şekeri elinden alınmış çocuk davranışları Demokrasiye sadece kazandıkları sürece inandıklarını gösteriyor.
  • Internet’in geldiği ve gitmekte oldu yönün günlük hayatta (ya da RL diyelim) olan etkilerini daha kabullenememişler.
  • Muhalefet’in ne olduğunu unutmuşlar. Ne yazık ki Türkiye’de de yaygın olan bir yaklaşımla, her tür karşı görüş sahibini “troll” diye etiketleme yaklaşımını benimsemişler. Şu kadarını söyleyeyim, troll tanımları doğru olsa benim şu anda Rusya’da yaşayan 18 yaşında bir çocuk olmam lazım, sırf bunları yazdığım için bile. Neyse ki saf ve masum olmayan okuyucularım olacağını umuyorum (bu iyi bir şey miydi? bilemedim 🙂 )
  • Sansüre gitmekten çekinmeyecekler, fırsat buldukları anda.

Özet olarak Amerika’da durum parlak değil. Oradaki arkadaşlara kolaylıklar diliyorum.

Blog

Aslında “blog yazmak benim neyime” diye düşünmüyor değilim. Ama sosyal medya’da yazdıklarımın, yazmaya çalıştıklarımın, o platformların altyapıları ve genel kullanıcı kitlesinin hayatını kolaylaştıran sınırlamaları dolayısıyla çok istediğim gibi çıkmadığını, formatlanamadığını, okunmasının zor olduğunu ve benzeri durumları gördüğüm için aylardır aklımda bu siteyi daha canlı hale getirmek vardı.

İlginç zamanlarda yaşıyoruz, Türkiye’ye özgü olduğunu sandığımız problemlerin, Dünya’da yaygınlaştığı, üstelik bizden daha kötü halde olduğunu gördüğümüz günlerdeyiz. Sanırım “oh olsun, onlar bizden de kötü durumda” diye sevinmek ruhumuza işlemiş. Son iki üç aydır, neredeyse sürekli, Amerikan haber programlarını seyrediyorum, moralim oldukça düzelmiş durumda. Açıkçası bunu “olumlu” bir mesajla başlamak adına yazmıyorum, ama sanki sonuç biraz o şekilde gelişti.

Bakalım yoğunluğu düzensiz işlerden, düzensizliği yoğun günlük hayattan ve takılıp kalmayı sevdiğim detaylardan fırsat ve motivasyon kalıp yazabilecek miyim. Facebook’ta yazdığım bazı notları, Quora’da verdiğim bazı cevapları v.s. buraya da kopyalayacağım. Bunları tarihlerine göre organize edince, bu yazıdan daha eski postlar görünecek ama gerçek başlangıç bugün…

What do you think about a coder who does not have Github account?

Github is a FOSS environment. So if a coder have not participated in open source projects, there is no reason for him/her to have a github account. Also, in relation:

  • If a coder does not know git, that is a serious problem.
  • If a coder is using github for private projects, that is a more serious problem. Only exception might be s/he was forced by the organisation s/he was working for…

Also in relation as well:

  • Some people are pushing that a programmer should participate in FOSS in order to develop his/her career. No they should not, FOSS is not a playground for people to develop their skills.

Addendum: I have realised that some people are missing a point in my above reply. I do not mean a “project” as a program which consists of 4–5000 lines and three source files. A program that a recruiter can evaluate for hiring a programmer can be a 4–5000 lines code. An actual project for me is something like a minimum of 20–40 files and minimum of 50.000–60.000 lines. If a recruiter is claiming to read and evaluate such a code for hiring a candidate, stay away from there in any case.

Politika

Uzun uzun yazmak istiyorum ama sıcak, iş güç v.s. kimse uzun şeyler okumuyor bugünlerde.

Eco’nun beni en etkileyen ve prensip edindiğim lafıdır “In the United States, politics is a profession, whereas in Europe it is a right and a duty.” Bizde de, Özal zamanında konulmuş hedef doğrultusunda “Küçük Amerika” olmaya çalışıldığı için, benzer şekilde politikayı politikacılara ve yapacak başka işi kalmamış kahve köşesi ahalisine bırakma eğilimi kuvvetli. Dün Maltepe’de gerçekleşen mitingi politik olarak analiz etmek yerine metre kare başına insan sayısından yola çıkan kelle hesabı yapılıyor çok yerde, tam da bu sebeple.

Her yerde söylenen bir şey var, en temel problemimizin “eğitim” olduğu hakkında. Gördüğüm kadarıyla ne politikacılar “politik olmak için” gerekli eğitime sahip, ne de politikacı olmasa bile “politik aktivitede bulunması gereken” halk bunu yapacak eğitime sahip. Bir, çok belirgin sonucu yazayım, geri kalanı bunun ucuna bağlı devam ediyor zaten. “Kendinden olmayanı” siyasi rakebet değil de kan davalısı, düşmanı görme saplantısı gittikçe de derinleşerek toplumun ruhuna yerleşmiş durumda. Bu noktadan çıkmak yerine saplanmak çoğu politikacının işine geliyor, çünkü hayatlarını kolaylaştırıyor. Bu durum nasıl düzelir diye düşünmek, yolu bulmak ve uygulamak lazım. Gereken motivasyon, yetkinlik ve güç ise ayrı ayrı odaklarda, bu odakların bir araya gelmek için bir gerekçeleri olmadığı sürece de durum düzelmez.

Tabii cehaletin ululanması sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil, tıpkı Türkiye’de çoğu kişinin iddasına rağmen sadece belli bir politik görüşe özgü olmadığı gibi. Amerika, Doğu Avrupa, hatta İngiltere’deki mevcut utanç verici durum, bunların örnekleri. Teselli mi? Değil tabii ama problemin derinliğini görüp anlamak için iyi bir başlangıç noktası olabilir.

What are the signs of a fake programmer? How would someone with experience in the tech industry identify someone who shouldn’t be, or who wasn’t meant to be a software engineer?

A difficult question indeed. There is no such thing as a completely fake programmer. Anybody who took a programming course in high school can write a “Hello World !”, or a bubble sort and s/he is a programmer. However being a professional programmer requires more. There are some indicators of a programmer who is at “Hello world!” level but claiming to be a professional programmer:

  • They are laud about their success
  • They talk about algorithms, not implementation.
  • They love buzzwords. These days especially full stack development and non-relational databases are in fashion.
  • They can reply quickly if you ask about their best program and its performance.
. TR MOL