Hayat ve Ölüm hakkında

Uzaktan tanıdık, bizim çevrede meşhur birinin vefat haberi geldi. Bütün gün, hayatı boyunca arkasından küfretmiş kişilerin “merhumun kaybına ne kadar üzüldüğünü” dinleyeceğiz. Ben bir kötülüğünü hiç görmedim bu arada. Ama neler hissettiğimi analiz etme ihtiyacı duyacağım kadar karmaşık bir noktadayım öte yandan.

Merhum hakkında şahsi görüşlerim değişmiyor, araya ölümün, ya da genel anlamda “bir olayın” girmesi dolayısıyla. Son görüşmemiz on beş sene kadar önce, son konuşmamız sekiz, dokuz sene önce oldu. Bu sebeple muhtemelen kendisi hakkında en objektif ve uygun ortamda en olumlu şeyleri söyleyebilecek kişilerdenim. Ama son planda benim, ya da herhangi birinin, arkasından söyledikleri ne gidene ne kalanlara bir fayda sağlamayacak.

Görünmek, görüntüyü kurtarmak, görevi yerine getirmek, arada bazı görüşmeler yapmak v.s. çoğu kimsenin cenaze anlayışı. Merhumun ardından bıraktıklarının bir yardıma ihtiyacı varsa ve bir fayda olacaksa yanlarında bulunmak dışında cenazelere gitmek çok anlamlı değil. Zaten önemli bir şok yaşayan, zaten dertleri başlarından aşmış insanların ayakları altında dolaşmaktan başka bir şeye yaramıyor, hayatlarında ilk ve son kez orada gördükleri insanlar. Bugünlerde salgın dolayısıyla; Hem hastalık kaynaklı hem de sıradan cenazeler çok sadeleşmek, kısaca yakın aile üyelerine sınırlanmak durumunda kaldı. Sanırım bu doğru bir gelişme. Gerçi kalıcı olmaz, insanlar ilk fırsatta yine bir araya gelmeye başlayacaklardır.

Her zaman bir insan hakkında olmadığı ortamlarda görüş beyan edilir, hayatın akışında var. Annem “iyi bir şey söyleyemiyorsan hiçbir şey söyleme” derdi ölenler hakkında. Beyan edilen görüşün şahsın hayatta olup olmamasına göre değişmemesi lazım. Bence asıl olan bu.

Bugün hasta değilim, ama bu eninde sonunda bir gün öleceğim gerçeğini değiştirmiyor. Mümkün olsa kimsenin haberi olmadan gitmeyi tercih ederdim. Benim de arkamdan bir sürü güzel şey söylemek isteyen olacaktır, Sorun şurada ki hortlamak mümkün değil, bütün efsanelere karşın. Yoksa dokuz tahtanın birini kapıp “ben yaşarken neredeydiniz” diye dövülesi insanlar da oluyor ölenin ardından güzelleme yapanların içinde.

Published by

Can Baysal

It is fortunate that I am not famous, as any biographer and or journalist would definitely have problems while gathering information on my background. What I am basically is a renaissance man in modern age with diverse areas of interest and some interconnected subjects of expertise mainly centered around ICT.

. TR MOL