Ders Almak ya da Problem Aramak

Programlamadan, insanların sonsuz gururuna kadar bazı değerlendirmelerim ve bu çerçevede “hayattan nasıl ders alınır” sorusu çevresinde notlarım var.

Muhtemelen bir meslek hastalığı olarak, sürekli bir “problem” arayışı hayatımın parçası. Programı kimin yazdığına bağlı olarak bir kodun %30 ile %70 arasındaki kısmı “asıl işi” yapmaya değil, bu iş yapma çabası sırasında doğacak olası problemleri engellemeye, tespit etmeye, mümkünse çözmeye, her durumda tercihen raporlamaya v.s. yöneliktir. Çoğu zaman bir programın ulaşmaya çalıştığı sonuca ilerleyen adımlar basit olmakla beraber, sınırlı -hatta çok sınırlı- bir olası durum kümesini ele alır. Öncelikle bu sınırlı küme içinde doğru ele alınmazsa sorun doğuracak segmentler olduğu gibi, her şeyin beklenildiği gibi gitmesi diye bir durum hayatın gerçekleri içinde yok. Dolayısıyla sınırlı bir tanımlı durum kümesinin ötesinde sonsuz büyüklükte bir tanımsız durumlar kümesine de uygun cevapları (ama asıl prosedürü değil, asla değil…) uygulayacak yapıları düşünmek gerekir sistem dizaynı yapılırken.

İnsanlar sonsuz bencillikleri ve gururları içinde kendi koydukları bazı kuralların hayatın devamına dair gerekecek bütün bilgi ve bilgeliği taşıyabileceğine inanıyorlar. Bunu ufacık apartmanların bina yönetim kurallarından, devletlerin anayasalarına kadar her boyutta kural oluşturma çabasında görmek mümkün.

Gurur konusu ayrı bir hikaye ama son planda kısa bir özet olarak başarı açlığıyla gurur paralel gidiyor gördüğüm kadarıyla. En büyük gurur gösterileri en ciddi kendine güven eksiği olan kişi veya gruplardan geliyor. Şahsi olarak tatmin arayışındaki insanlardan çok sıkıldım, ama bunun sebebi “gururumun” incinmesi değil. Daha bencilce bir sebebim var, bu tip insanlar çözümü değil sorunu arttırıyorlar. Bazıları (ufacık olanları) benim çözebileceğim sorunlar oluyor ama, birinin gururu tatmin olacak diye ben neden uğraşayım? Çoğu zaten benden büyük sorunlara sebep oluyorlar, ne hakları var???

Neyse bu yazı düşündüğüm şekilde gelişmiyor, dağınık notlar halini almaya başlayacak biraz daha rahat bırakırsam… Düşünün, düşünen insanlar lazım.

Published by

Can Baysal

It is fortunate that I am not famous, as any biographer and or journalist would definitely have problems while gathering information on my background. What I am basically is a renaissance man in modern age with diverse areas of interest and some interconnected subjects of expertise mainly centered around ICT.

. TR MOL