Standardize toplumlar, hayatlar, fikirler

Sabahtan beri kafamda bir fikir dolaşıyor. Dolaşsın diye avin avlusuna bırakılmış tavuk kadar da saçma şeyler yapıyor. Sabah yazamadım evden kaçtım. Şimdi yazamıyorum, “de” “da” kavgası çıktı, arada bir “ki” isyan etti falan çekilmez bir ortam evde. Baktım sinirden blog işini kökten keseceğim, yazıyı sildim.

Ama ana başlıkları vereceğim ki size değilse bana hatırlatma olsun belki bir gün toplarım….

  1. Avrupada çok standardize tepkiler var (aha bir da daha yanlışl, düzeltmiyorum!!!!!!) İsrail’de olanlara karşı. Deri rengi açıldıkça kabahat bir tarafa atılıyor. Fransa kendi korkusundan demokrasi’nin sadece açık renkli vatandaşlara ait haklar olduğunu söylüyor.
  2. Burada “Ceddin deden, neslin baban” ahalisi bir savaş daha görmüş olmanın mutluluğu içinde. OOnların kendilerini “solcu” sananları “Azeriler neden İsraili destekliyor” , “Araplar Osmanlı’yı sırtından bıçakladı” falan gibi yirmi ile 110 yıl aras ısüredir burunlarının dibinde olan şeyleri yeniden keşfediyor.
  3. Bu aradaben bugün yürüdüğüm yoldan dolayı saçma bir şeyi farkettim. Ailenin biri birbirine üçü yürüme mesafesinde, öteki de uzak olmayan dört sarayı bir şehrin sağına soluna sıkıştırıyor ve millet hala hayrtan. O sarayların yapıldığı paraları dedeleri ödedi haberleri yok.

Bir gün toplamak üzere…

Published by

Can Baysal

It is fortunate that I am not famous, as any biographer and or journalist would definitely have problems while gathering information on my background. What I am basically is a renaissance man in modern age with diverse areas of interest and some interconnected subjects of expertise mainly centered around ICT.

. TR MOL