28 Ocak çok özellikli bir tarih değil, genelde geçtikten sonra hatırlıyorum, ama Ramazan’ın son gününü unutmanın yolu yok…
Bir zaman sonra özlemin şekli değişiyor. Arkamda MacCrimmon ve Baba Zula çalıyor bir yandan…
Ben bir martı olsam Uçsam denizlere Rüzgarlara açsam Giderim sehere
Düşünüyorum, benden daha iyi değerlendirirdi müziklerini, aynı mekanda olsa tambur, ya da cümbüş bulup bir yerden oturur muydu acaba yanlarına diye…
Yok işte, giden gelmiyor. Demin baktım emin olmak için, gerçekten de yirmi yıl olmuş bu sene. Yirmi bayramdır, bayramın sadece adı var.