Bugün Jon Postel’in ölüm yıl dönümü. İnsanları yılda bir kere hatırlamak bile zor gelirken, Postel’i arada geçen zamanda yirmi kere hatırlamam gerekiyordu, kaç kere becerdim bunu bilmiyorum. Internet’in oluşumunda ne seviyede önemli bir insan olduğunu anlatmak zor. Bunu okumak ise bilmeyenlere imkansız, bilenlere gereksiz.
Türkçe’deki “kahraman” kavramımız çok buraya uymasa da Postel kahramanımdı benim, Ritchie, Diffie ve Tanenbaum ile birlikte. Postel ile ilgili neyin beni en çok etkilediğini söylemek kolay değil. Ya, ben yıllarca IANA’yı kocaman bir organizasyon sanmışken, aslında çok uzun süre Jon’un tek başına ve olması gerektiği gibi yürüttüğü bir iş olduğunu anlamamdır, ya ISOC’un bir numaralı üyesi olmasıdır, ya da belki daha hüzünlü şekilde hiç bir zaman Jon olamayacağımı ölümüyle anlamış olmam…
Neyse, aralarındaki imaj farkına rağmen, Vint Cerf’ten daha iyi anlatmak mümkün değil, şunu okumakta fayda var: RFC 2468 Bu RFC yıllarca masamın üstünde, yanında, duvarımda asılı kaldı. En son, Internet’i bilmeyip, sadece sömüren birileri sebebiyle, taa okuldan beri sakladığım printout kaybolunca yenisini basmak istemedim. Önemli olan kağıtta değil kafada ve kalpte taşınan sonuçta.