Dün gece duman altında bir salonda, çoğunluğun sigara içtiği hızla içilmiş bir purodan sonra, babamı düşündüm, derdini anlatmaktansa duman altında düşünmeyi tercih eden adamı. Bu konuda bana pek iyi örnek olamamış olmalı ki ondan çok konuşan biri olarak büyüdüm. Ondan çok, ondan iyi yazan biri olabildiğimi, olabileceğimi sanmıyorum, babası kitabet hocası olan ben değil oydu sonuçta.
Bugün, bir arkadaşım daha öğrendi, konuşmaya fırsat bulunamayan ne kadar çok konu kaldığını geride. Yarım satır beylik laf dışında bir şey söyleyemedim. Arasam çok miktarda laf bulunur da, faydası olmayacağını ben öğreneli çok oluyor, o da öğrenecek zaman içinde.
Hayat çok tatsız bazı günler… Bugün bir sürü insanla konuştum, yazıştım, haberleştim, nedense haberleşme kanallarım açıktı epeyce. Yüzümü güldüren bir tek kişi oldu, o da farkında mı bilmem.
Bu arada bütün bugünler dün olmuş, bütün dünler bir önceki gün. Gece bitmeden yatağı ziyaret etmek lazım…