Malum, bir meslek hastalığı olarak;
Hayatın akışına, akışın kontrol ve raporlamasını yapan bilgisayar programları gibi bakmak kolay geliyor. İnsanların yazdıklarını, söylediklerini isimlerden sembollerden arındırıp, temel mantık ve kurallar çerçevesinden bakınca bazı çirkinlikler çok belirgin şekilde gün yüzüne çıkıyor. Özümsenmiş faşizm de bu cümleden hayatımızdaki en görmediğimiz, görmemekte ısrarcı olduğumuz çirkinliklerden biri.
Dün facebook’ta bir yazıda, hem de çok yakınımdan, iki kişinin ortak olarak “biz toplu cezalandırma uygulayan lider istiyoruz” dediklerini gördüm. Tabii bu şekilde ifade etmedikleri gibi, muhtemelen bir kahramanlık hikayesini övdüklerini sanıyorlar, muhtemelen ilkokulda bize ezberletilen yalanların arkasına bakmaya da çalışmamışlar.
Her şeyden önce, toplu cezalandırma uygulanan bir ortamda yaşamak istemediğim gibi, bunu uman insanlarla da ortak bir noktam olmasını istemiyorum. Hepsinden ötesi, hayattan habersiz, yazdığını, paylaştığını düşünmeyen, kolay gaza gelen, provokasyonlara bu kadar açık insanlarla bir arada olmak en kötüsü…